robert horry’nin Merhaba, ben Selin. 34 yaşındayım. Bu hikaye 14 yıl önce başıma geldi. O zamanlar 20 yaşındaydım, Ankara’da okuyordum ve aynı zamanda bir mağazada katip olarak çalışıyordum. Bir gün dükkanda çalışırken, benim yaşımdaki atletik bir inşaatçı dükkana girdi, çok hoş bir görünüme sahipti. Bakıştan etkilenmediğimi söylersem yalan söylemiş olurum. Sağ elindeki eksik parmaklar dışında mükemmel bir görünüme sahipti. Babası için damgalı bir pantolon aldı ve satın aldığında askıdaki pantolonun 40 bedenini istedi. Ve normalde “Kimin için?” dedim. “Benim için.” dedim. “Senin için 40 beden olmaz.” dedim. “40 beden istiyorum.”dedim. Hayır dedim, inatla 40 beden istedi. Dedim ki, “Bahse var mısın? Yemeğe! 40 Numara sana gelmeyecek!” dedim. “Tamam!” dedi ve bana bir beden 40 ve bir beden 42 Pantolon verdi (aslında 44 vermeyi düşünüyordum,
Neyse, kulübeye girdi ve giydiği pantolonlardan birini çıkardı. Sanki pantolon onun için özel yapılmış gibiydi. Hemen dedim ki, “Bak, 42 beden sana tam uyuyor ve 40 kadar inatçısın!” dedim. Elinde tuttuğu diğer pantolonu hafifçe gülümseyerek bana uzattı. Elinde tuttuğu pantolon 42 bedendi, resmen şaşkına dönmüştüm. Bana sordu, “Bahsi kazandım, akşam yemeğine ne zaman çıkacağız?” dedim. Bükmeye çalıştım ama kurtaramadım, Cumartesi gecesi anlaştık.
Cumartesi çıkış saatimden 5-10 dakika önce dükkanın önünde belirdi. Çok şık giyinmişti ve o gün bahse girdiğimiz pantolonu giyiyordu. Çıktık. “Nereye gidelim?” dedim. “Çanağı kaybettin, sen seç!”dedim. Tunalı’yı tanıdığım bir restorana götürdüm. Akşam yemeğinde sohbet etmeye başladık. Çok kibar ve arkadaş canlısıydı. Akşam yemeğinde ona burada yalnız yaşadığımdan, gittiğim okuldan babamın mesleğine, kansızlığı olan ev hanımı olmaya kadar her şeyi anlattım. Onun hakkında bildiğim bir hastanede çalıştığı, teknisyen olduğu ve adının Koray olduğuydu. Yemek bitmişti, tam ona veda edip telefonunu sormak üzereyken, “Yemeğimizi yedik, biraz eğlenelim, yemeği sen ısmarladın, üstesinden gelemiyorum, seni güzel bir yere götüreceğim!”dedi. İlk başta hayır dedim ama ünlü bir kulübe gideceğimizi söylediğimde kabul ettim.
Taksiye bindik. Kapıdaki koruma tam önünüzde düğmeli“ “Hoş geldin kardeşim!”dedim. Daha önce birçok kez burada olduğu anlamına geliyor. İçeri girdik, barda oturduk. Barmen de onu tanıyordu. Bana sordu, “Ne içersin?” dedim. “Bira.” dedim. “Gitmeyecek, senin gibi güzel bir kız böyle basit içecekler içmemeli, sana Baileys alalım!”dedim. “pekala.” Diyebilirim. Bu içkiyi ilk defa içiyordum ve inan bana gerçekten çok beğendim. İçinde buz taneleri olan kremalı ve şekerli alkollü kahveyi düşünün. Uzunca bir süre içtik. Çok sarhoştum. Dans ederken parfümünden o kadar etkilendim ki kendimi ona sürtüyor ve onu tahrik etmeye çalışıyordum. Onunla olmak istiyordum, kararımı vermiştim, onu almak zorundaydım…
Oldukça sarhoştum. Bana dedi ki, “Şimdi seni eve bırakayım!” dedim. “pekala.” dedim. Taksiye bindik. Yarı uykuda, yarı uyanık, daireye geldik. Beni kaldırdı. Evime girdik, zaten koridordaydım, dudaklarına bastırdım. Uzun bir öpücükten sonra hatırlamıyorum. Niyetim ona karşı dürüst olmaktı.
Ertesi gün uyandığımda, tüm kıyafetlerim üzerimdeyken odamdaydım. Kalktım, yüzümü yıkadım ve oturma odasına gittim. Koray elbiselerini çıkarmış, dikkatlice katlamış, sehpanın üzerine koymuş ve üzerine battaniyeyle kanepeye uzanmıştı. Sarhoşken bana dokunmadı bile. Oysa yerinde başka bir adam olsaydı, ben ona bu kadar aşıkken bana istediği her şeyi yapabilirdi. Ama Koray hiçbir şey yapmamıştı. Bu davranış onu daha da çekici hale getirdi. Ona kahvaltı hazırladım ve onu uyandırmak için oturma odasına gittim.
Sadece dar bir boksör giyerek ortaya çıkarıldı ve büyük horozu içinde kıvrılmıştı. O anda, üstesinden gelmek istedim, ama kendimi tuttum. Onu uyandırdım. Ellerini yıkamak için tuvalete gitti. Giderken onu hayranlıkla izledim. Mükemmel bir üçgen vücudu, dar kalçaları, ince bir beli, geniş omuzları, kaslı kolları ve omuzları vardı, çok tahrik ediciydi. Kahvaltımızı yaptık. Geceye şu sözü getirdim: “Başkası bana istediğini yapardı!” dedim. “Evet biliyorum ama iki insan birbirini istediğinde seks iyidir! Yoksa, ya sarhoşken seni becerirsem, ya becermezsem!”dedi. Bu cümleyi bitirdiğinde zaten kucağında oturuyordum ve dudaklarına bastırıyordum…
Beni kollarında yatak odama taşıdı, yere indirdi ve öyle sakin hareketlerle soyundu ki ben de o kadar nazikçe soyunamadım. Dudaklarıma yapıştı, beni yatağıma yatırdı, kulak memelerimi emmeye başladı ve sonra boynuma indi. Öpmek ve emmek arasında bana çok hoş geldi. Göğüslerimin üzerine indi, emdi ve okşadı. Bir süre orada kaldıktan sonra amımı emmeye ve yalamaya başladı. Dilini o kadar harika kullanıyordu ki beni uçuracaktı. Parmağını amımın içine sokmaya başladı, hem parmağıyla beni uyardı hem de klitorisimi emdi. Kısa sürede ilk orgazmımı verdi. Şimdi içime girmesi için yalvarıyordum.…
Üzerime geldi, yavaşça içime girdi. Boşalmış amımın her milimetresinde sikini hissedebiliyordum, o kadar güzeldi ki tarif edemiyorum. Şimdi hızla aşağı yukarı gidiyordu. Hızlandıkça diyorum ki, “Daha çok, daha çok!” İnliyordum. Bir süre böyle devam ettikten sonra beni en tepeye çıkardı ve tekrar amıma girdi. Üzerine eğildim, hem göğüslerimi emiyordu hem de amımı alttan pompalıyordu, harikaydı. Sonra beni omuzlarımdan itti ve dik oturmamı sağladı. Hala içimdeydi. Belimi tuttu ve ileri geri sallanmaya başladı. Hızlanan bir hızla beni sarstı. Ve yine gidiyorum. Ne deşarj! Amımdan gelen su, ikimizin arasında Koray’ın yüzüne doğru geliyordu. Hala sikişiyordu…
Böyle üst üste 3 kez boşaldım ama yine de boşalmadı. O anda kendimi kötü hissettim, beni zirvelerin zirvesine çıkaran adamı bir kere bile 4 kez boşaltamadım. Daha önce birlikte olduğum diğer erkek arkadaşım 5 dakika içinde boşalırdı. Koray yarım saatten fazla içimdeydi ve hala boşalmamıştı. Bana bir şey oldu ve kulağına yaslandım ve dedim ki, “Beni arkamdan mı yapacaksın?” dedim. O anda gözleri aydınlandı, bu da evet anlamına geliyordu. Hemen ondan kalktım, yatakta dört ayak üstüne çıktım ve dedim ki, “Hadi adamım, kıçımı becer!” İnliyordum.
Bana yaklaştı. Elimi arkaya uzattım ve aletini elimle arka deliğimin ağzına yerleştirdim. İtmeye başladı. Yavaş yavaş kıçıma giriyordu. Daha önce anal seks yaptığımdan beri, acımadan kıçıma alabiliyordum. Kasıklarının popomla buluşmasını nasıl sevdiğimi bilemezsin. Bana iltifatlar yağdırıyordu. Hızlanan bir hızla kıçıma girip çıkmaya başladı. “Evet aşkım, geliyorum!” diyordu. Ve ben de, “Erkeğimi sik, kıçımı istediğin gibi sik!” İnliyordum. Daha önce sadece erkek arkadaşım istediği için anal seks yaptım ve bundan zevk almadım. Ama Koray kıçımı sikerken ben zevkle uçuyordum. Koray hızlanmaya ve götümü sikmeye devam ederken amımla oynamaya başladı ve ikimiz de aynı anda boşaldık. Bir volkan gibi spermini kıçıma sıkarken tekrar boşaldım. Yatağa uzandım ve o üzerime çöktü…
Sadece kıçımın içinde duruyordu ve boynumu öpüyordu, saçlarımı kokluyordu. Altında ezilmekten bile zevk aldım. Bir süre sonra kıçımdan çıktı ve yanıma uzandı. Ben de göğsüne uzandım, her birimiz bir sigara içtik ve kalktık ve birlikte duşa gittik. Duşun altına girdiğimizde tekrar öpüşmeye başladık. Ondan yeterince alamadım. Önce beni iyice yıkadı ve sırtımı duvara yasladı, yere yığıldı, amımı yalayıp emdi. Kafasını kıçıma bastırıyordum. Bir süre sonra doğruldu ve bir bacağını kaldırdım, beline sardım ve sikini kıçıma soktu. İkinci bacağımı beline sardım. Kucağındaydım ve beni zıplatıyordu. Ben boşalıncaya kadar böyle devam etti. Sonra kucağından kalktım ve arkamı döndüm ve dedim ki, “Hadi adamım, sen de boşalt, kıçımı becer!” dedim. Hemen kıçıma koydu ve pompalamaya başladı. Deliler gibi kıçıma girip çıkıyordu. Ve bir süre sonra gitmişti. Tekrar duş aldık ve dışarı çıktık, içeri girdik. Akşam geç oldu. Gidip giyinip gitmesi gerekiyordu.
Sonra 3 hafta onunla birlikteydik. Ne zaman tanışsak saatlerce seviştik ve deli gibi sikiştik. Ama 3. haftanın sonunda kıskançlığım yüzünden tartıştık ve artık görüşemeyeceğimizi söyledi ve gitti. O gidişten bir daha haber alamadım. Ondan ayrıldıktan kısa bir süre sonra haklı olduğunu öğrendim, çalıştığım dükkandaki bir kızı kıskanıyordum. O kızla da tartıştım. O kız bana dedi ki, “Çok şanslısın, ona çok asıldım ama pes etmedi, eğer aptalsan ondan ayrıldın, oh buna değer!”dedim. O anda dünyalar başıma çöktü desem doğru olur.
Ayrıldıktan 3 yıl sonra onu Metroda ilk kez gördüm, kollarında küçük sarışın bir çocuk ve yanında karısı vardı! Evliydi. Onunla eski bir arkadaş gibi buluşup numarasını kaybettiğimi söylemek istedim ama karısının sorun çıkarabileceğini düşünerek ona yaklaşamadım bile. Onun gibi bir adamı bir daha ne gördüm ne de tanıdım, ne de böyle bir adamla seks yapabilirdim.
Seni hiç unutmadım ve asla unutmayacağım Koray! Eğer kaçmak istersen, umarım beni bulursun!